Cinayet Sanati
BücherAngebote / Angebote:
1880 yili, Londranin yogun sisli, tekinsiz sokaklari... Kurbanlarinin parcaladigi bedenleriyle yarattigi sanatsal kompozisyonlarla mitolojik bir mertebeye erisen bir seri katil, yarattigi korku dalgasindan beslenerek büyür. Bu tek kisilik gösteriyi izleyen her Londrali siradaki kurbanin kendisi olabileceginin bilincindedir. Korkuya karisan haz, gösterinin heyecanini daha da artirir. Tiyatro salonlarinin ve sanatcilarin merkezinde oldugu, Karl Marx gibi tarihi kisiliklerin cinayet süphelisi olarak ifade vererek kurguya katildiklari hikaye, kocasini öldüren Elizabeth Creenin asilmasiyla baslar. Elizabeth gercekten suclu mudur Belki de sakladigi sir, merhum kocasinin günlügünde gizlidir Güzel, günesli bir gündü ve ben bir cinayetin yaklasmakta oldugunu hissedebiliyordum. Ackroyd Cinayet Sanatinda -tipki Dostoyevskinin St. Petersburgu, James Joyceun Dublini ve Orhan Pamukun istanbulu kullanmasi gibi- kurgusunun arka planina cok iyi bildigi ve ilmek ilmek isleyerek anlatmaktan keyif aldigi Londrayi yerlestiriyor. Bu baglamda roman, heyecan verici bir seri katil hikayesini akici bir dille vermenin yanisira Victoria dönemi Londrasinin yasam kosullari hakkinda da belgesel izleniyormus hissi veren ayrintilara yer veriyor.Idam sahnesiyle acilan roman baska bir idam sahnesiyle biter. Bu simetrik sahneler cinayet ile sanat ve yasam ile ölüm arasindaki gerilimi acimasiz bir cerceve icine alir.
Folgt in ca. 10 Arbeitstagen